5 Temmuz 2012 Perşembe

                                            AKIP GİDEN HAYAT

Hayat aktı su misali 
Durmak bilmeden hiç 
Rüzgarlar kattı önüne 
Sağa,sola savurarak. 

Bilemedim yılların,yolların azizliğini 
Bulamadım yolların,yolların sonunu 
Fırtınalar karıştırdı gündüzlerimi.gecelere 
Kaydı hayat sona doğru su misali. 

Anan dedim,babam dedim büyüdüm 
Yar dedim aldanmacasına aleme 
Yemede, içmede doymadı gözüm 
Toz duman misali,kaydı gidiyor hayat. 

Su götürdü önüne katılan her şeyi 
Yok bizlerde zamanın,eserinden başka bir şey 
Dirilik çökmeye başladı, haber vermeyen günlerde 
Ak ile karayı seçelim derken,aktı gitti hayat. 

Aşındı beden,yorgun düştü gönül,hayat esintilerinden 
Zaman işaret,işaret vermişti,sakallara kadar izini 
Deli gönül hala yerinde olsa da ne çıkar bundan sonra 
Aldırmadan hiç bir şeye hayat,toprağa doğru akar gider. 


         Değişik olsun dedim bu seferki başlangıç.Aslında konu ile ilgisi dolaylı da olsa olan ve insana yaşama sevinci veren güzel bir şiir.Evet yeni güne yeni bir koşturmayla başlıyoruz.Hayatın getirdikleri,alışkanlıklar,iş-güç,çoluk-çocuk gibi bir sürü nedenden dolayı hayat treninde yol alıyoruz nerede ineceğimizi bilmeden...
         Dedim ya sürekli bir koşturma içindeyiz.Sabah kalktığımız ilk andan itibaren başlıyor bu hayat ve hayatı yakalamak adına yaptığımız çabalar birbiri ardına sıralanıyor.Çocuk yaşlarımızdan beri edindiğimiz ya da daha doğrusunu söylemek gerekirse hayatın bize öğrettiği bu durum hayatın tamamen ışıklarını söndürdüğü o son ana kadar devam ediyor.
         Çevremize baktığımızda insanlar sürekli bir çaba içinde.Kiminin bir yere yetişme çabası,kiminin okul bitirme,para kazanma,evlenme,yeni bir hayat kurma... vs vs Ve aslında baktığımızda hayat koskoca bir uğraşı ve çabalar toplamından ibaret ve sanırım en büyük çaba da geleceğini oluşturma çabası.Bunun için de aslında çok erken başladık hayata.Okul öncesinden başlayan ve hiç bitmeyen bir durum.Sınavlar,belgeler,CVler,iş görüşmeleri,staj...vs vs Bitmek bilmeyen sınırsız bir uğraş bir bakıma.Bir diğer uğraş da hayata tutunabilme çabası ve sanırım en zor olanı.Çünkü hayatta o kadar çok olumsuzluklarla karşı karşıyayız ki bunu başarabilmek en zor ve zahmetli olanı.Bir sürü engebeli yolu,inişi çıkışı var bu yolun ve seni yolundan ayırmak isteyen bir o kadar da kişi.Aslında bir çaba daha var o da insan olma çabası ama onu insanlıktan çıkanların,insanlığını kaybedenlerin düşünmesi lazım.
        Bazı şeyleri elde etmek istiyoruz şu hayatta ve insanoğlu bu konuda o kadar aç ve bencil ki.Elindekilerle yetinmeyip hep daha fazlasını isteyen  ve istediklerini elde etmek adına her şeyi yapabilecek bir canavar adeta.Ama unuttuğumuz bir şey var ki o da hayatın kimseyi dinlemeden akıp gittiği ve önüne geçilemediği.Maalesef hayatın bir 'replay' tuşu yok.Sadece eski fotoğraflara ve anılara hapsedilmiş bir geçmişimiz var.Şunu demek istiyorum aslında:bir daha yaşanmayacak şekilde akıp giden bir hayat var önümüzde ve biz bu koşuşturmalar içinde bunun farkında değiliz ve olamadık da hiçbir zaman.Hep bir şeylerin peşinde olduk ve hayat denilen o önemli olguyu unutuyoruz her zaman.
       Zorlaşan yaşam koşulları bizi sevdiklerimizden uzaklaştırıyor. Yaşamın bir gün biteceğini hiç düşünmeden sanki uzun yıllar yaşayacakmışız gibi bir çok şeyi erteliyoruz. Oysa yaşam sonsuz değil, her gün adım adım sona doğru yürüyoruz ve yaşamın bir tekrarı da yok. Her şey bir gün masal olacak...
Bu gerçeği bildiğimiz halde çoğu zaman unutuyoruz, yaşamın güzelliğini ve mutluluğun küçük ayrıntılar içinde gizli olduğunu. Kimi zamanda, umutların, düşlerin, sevinçlerin ve yalnızlığın verdiği duyguları paylaşmaktan çekiniyoruz. Oysa yaşamda, tek gerçek olan, bir şeyleri sınırsız, karşılıksız paylaşabilmek, sevgiyle yaklaşabilmek.
           
 Böyle diyor Oscar Wilde,ne kadar  da doğru...Hayat  akıp giden bir nehir, bazen duru bazen bulanık,bazı kere de simsiyah akan bir nehir.Bizler faniler üzülüyoruz,zaman zaman mutluluktan havalara uçuyoruz,ama nihayetinde her şey sonsuz değil...Ben de bugün çok üzgünüm,biliyorum kırıldım,biliyorum geçecek...Sadece kendi tarihime not düşmek istedim.... 
        Peki bir soru:asıl önemli olan kaçırdığımız hayat mı yoksa peşinden koşturduğumuz hayat mı? Karar sizin…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder