26 Temmuz 2013 Cuma

                                         ÇALIŞANIN ALIN TERİ
              Öncelikle neden böyle bir yazı yazmaya karar verdiğime değinmek istiyorum.Yine yazın ve İstanbul'un o sıcağında stajımı yaptığım bir zamanda tramvayda akordiyon çalan bir çocukla karşılaştım.Çocuk bir yandan akordiyonun notalarına basıp ezgili bir şarkı çalıyor bir yandan da 'şu öğrenciye bir harçlık' diyordu.Dikkatinizi çekerim burada küçük çocuk dilenmiyordu.Aksine öğrendiği bir enstrüman yardımıyla İstanbul'un kavurucu sıcağında kendine harçlık toplamaya çalışıyordu.Çocuğun bu söylemi aslında çok hoşuma gitmişti ve beni bir nebze de olsa günün yorgunluğundan alarak bu konu hakkında düşünmeme sebep oldu.
                     Bugünkü yazımda gerek dış dünyada gördüğüm gerekse kendimden deneyimlendiğim bir konu hakkında düşüncelerimi belirtmek istiyorum.Mimar Sinan'ın da dediği gibi 'Emek çekilmiş her şey,değerlidir.' Her ne kadar günümüzde emeğin ve emekçinin göz ardı edilmesi söz konusu olsa da bence en değerli şeylerden birisi verilen emek karşılığında bir şey elde edilmesidir.İnsan emeği ile elde etmediği şeyler üzerinde tasarruf hakkını çok çabuk kullanabilirken emek ile elde edilen şeylerde en az kırk kere düşünmesi söz konusu oluyor.Benim açımdan buna en güzel örnek sanırım staj sürecinde kazandığım ücretler olacaktır.Bu şekilde kazandığımda artık on kere düşünüp duruma göre harcamaya karar veriyorum.Her defasında 'Bu şuan benim için gerekli mi? Çok mu acil bir ihtiyacım?'gibi sorularla karşı karşıya kalıyorum.Ama sürekli ailesinden geçinen ve çalışmayı düşünmeyen birisi için böyle soruların hiçbir önemi yoktur nerdeyse.Ancak unutulmamalıdır ki 'Alın teriyle kazanılan kutsal ekmek,başıboşluğun getirdiği ekmekten daha tatlıdır.'
                     Bir diğer noktaya da değinmek istiyorum ki sanırım özellikle stajyer öğrenciler ve asgari ücretle çalışan işçilerimiz bu söylemime katılacaktır.Her ne kadar gerek Kutsal kitabımız Kur'an'da gerekse diğer yazaılı eserlerde emeğin ve emekçinin önemi vurgulanıyor olsa da bazı emek hırsızları kişilerin bazı durumlarından faydalanarak daha düşük ücretle ve kötü çalışma koşullarında çalışmasına neden olmaktadır.Bunlara emek hırsızları diyorum çünkü her ne kadar TCK kapsamında düzenlenmemiş olsa da bu olay sosyal bir hırsızlıktır.Emeğin hiçe sayılması,göz ardı edilmesi en büyük yanlışlardan biridir.Ancak bu durum işverenlerin karşısına geldiğinde hep sığındıkları ortak bir sözcük grubu vardır: ülke şartları ! Aslında çok da iyi bildiğimiz bu durum üzerinde çok fazla durmadan yakınlarda okuduğum bir gazetedeki fotoğraf görüntüleri ile alın terinin ne kadar önemli bir olgu olduğunu göstermek istiyorum.










                     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder